24 Mayıs 2017 Çarşamba

Gece Gündüz Bir Artık

Arabalar şehirden kaçarken, yastığıma düşmüş sakal tellerimi yeni yeni toplarım. 
Pamuk şekerler kadifeye doğru solarken, perdeden dışarıya ancak bakarım. 
Çünkü akşam olunca uyanırım ben, evet.
Binaların ışıkları bir bir sönerken doğar benim hayatım, kepenk seslerinin gürültüsüyle batar.

Geceyi sevdiğimden mi dersiniz, karanlığa baş koyduğumdan mı?
Hayır dostlarım; görünmez adamlar, sadece geceleri görünürler, onları görecek kimse olmadığından. 
Görünmezlik de görecelidir değil mi, kalan her şey gibi. 
Gündüzün tüm o ihtişamı içine nasıl karışılır, nasıl karıştınız? 
O devasa kalabalıkta küçük bir nokta gibi, nasıl...
Çıkamadım ben içimden, içimin içinden.
Yapamadım.
Yirmi bir yıllık bir gece yatıyor gündüzleri yastığımın üzerinde.

Oysa bir şeyler, parmaklarımın ucuna doğru şimdi.
Oysa bir şeyler, beni gündüze çeken cinsten.
Oysa bir şeyler, gündüzü geceden farksız kılacak şimdi.
Oysa bir şeyler, beni tıpış tıpış ayaklarına getiren...
Peki adam, nasıl şeyler o şeyler?
Her şeyin bir zamanı var, 

Önce tut ellerimden, güneşi batıracağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder