Bir sabah çok çok önceleri
Anlatıldığı kadarı var, anlatıldığı belirsiz
Bir sabah sabah ezanına doğru
Bir umut, bir belki, bir şey oldu
Masum sandı aldı kucağına yaşlı adam
Güldü takma dişleri yokmuş gibi
Bilseydiniz yapar mıydınız?
Bana yine öyle bakar mıydınız?
Kanepe arkasında uyuyan çocuk
Babasına hiç gülmedi
İlk kazığı hayata hayattan,
Yıllar önce aldığı borcu
Sahibine ödemedi
Şimdi sorsalar ne dersiniz?
Ben varım desem siz gelir misiniz?
O gün bir çocuk, kendisi gibi sevindi
Bir okul ödevi, alevler arasında parladı
Parlayan gözbebekleri neden dedi, neden
O gece düşünde çocuk
Babasını o ateşe attı
Şimdi on beş lira versem, bana bir araba alır mısın?
Araba bir kenarda dursun, beni o ateşe atar mısın?
Bir gün bir çocuk, sahibinin yanına uzandı
Gecenin karanlığında yerde iki göz parladı
Doğruldu, geldi, yanına uzandı çocuğun
Sahip çocuğun tetiğine bastı
Dolaplar, gözleri göstermez
Katil ve silah ahirete gitse, kim daha ağır gelir?
İnsan kerhanesi adliyeyse, Tanrı'nınki ahiret midir?
Gecenin bir vakti akvaryum başında toplanıldı,
Kağıt, kalem, yağmur.
O gecenin sonunda, çocuk okuma yazma öğrendi.
Tek gecede.
O gecenin sabahında,
Çocuk yıllarını kaybetti.
Tek gecede.
Te te tek gece.
Anlamadan kaçtı kaçak,
Zamanlar öldürüldü gözler önünde
Mavi mont, sıcak çikolata.
Çocuk konuşmadı, farkındaydı.
O gün öğrendi, otobüsler pahalıydı.
Dönüm noktasında dokuz yaşının,
Ölüm bekler gibi bekledi yol ortasında.
Çocuktu, bilmiyordu, bilmeliydi.
Bulutlanmasaydım o gün, senden geçer miydim?
Yarım şişe 35'liğe, öksüzlüğü seçer miydim?
Hiçbir şeydi gururu dışında, ona yaslandı
Zamanlar yaşlandı, çocuk büyüdü
Sırtındaki gurur, canlarınca bölündü
Yuvarlandı, gömüldü.
Bir çocuk ve bir adam, bu bir bayrak kapma oyunu.
Bayrağı kapana hayat, anılar geriye kalana.
Adam çocuk katili, çocuk saygısız piç kurusu
Yarım bir şiir, eksik bir haykırış bu acı yalana.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder