Herkesin bir
hikayesi olduğu gibi,
Onda da bir tane
vardı tabi.
Sevdiğim bir
şarkıya yakıştırdım gözlerini,
Gündüz yüzlü kadın,
diye andım onu.
Tuvalete gidip ellerimi
yıkardım sürekli,
Ellerim üşüsün,
tutsun diye.
Kalabalık olurduk
bazen,
Hep o konuşurdu,
Güzel de konuşurdu.
Ben dinlerdim.
Masanın altından
elimi tutardı.
Sohbetin ortasında,
Kelimelerinin
ortasında,
Parmaklarını
gezdirirdi parmaklarımda.
Başkasıyla
konuşuyorum ama,
Ellerin,
Ellerin! Derdi bana.
Sevmek için yaşardı
bizim gündüz yüzlü kadın.
Çok da güzel
yaşardı.
Yaşarken,
yaşatırdı.
Gülümser, ısıtırdı.
Kırmamaya çalışırdı
ne olursa olsun,
Çünkü bir zaman,
Çok kırılmıştı.
Böyle erken büyüdüğünden,
Hep çocuk kaldı.
Hep çocuk
kaldığından,
Kireç tutmaz
hayalleri vardı.
Ne bir boyama
kitabı, ne tek boynuzlu at,
Bizim gündüz yüzlü
kadın,
Biraz farklı bir
ufaklıktı,
Nefes almak istedi
sadece.
Tek hayali, bedeldi
dünyanın tamamına.
Nefes al, gündüz
yüzlü kadın.
Bir sen değersin geceme,
Bir sen
aydınlatırsın geçmişi,
Bir sen yardım
edersin karanlıkta kaybolan,
Kumandalı arabamı
bulmama.
Gel, gündüz yüzlü
kadın.
Bir hayal buluruz
elbet bana da,
Bakarsın beraber
nefes alırız.
Kal, gündüz yüzlü
kadın.
Ben kalmadı bende,
Sen kal.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder